Kimimiz icin 40
yıllık hatırı olan,kimimiz için kız isteme toreninde icilen,benim için ise
kokusunu sevdiğim,tadina bayıldığım kahve .
Bugün cebime
doldurduğum küçük mutluluklardan birisini paylasmak istedim.
Osmanli'da
hikaye anlatıciliginin doğmasında kahvenin etkili olduğunu; Istanbul'da
meddahlık olgusunun,kahvehanelerden ayri dusunulemez bir olgu olduğu
bilgisini,Tarihoba youtube kanalında sevgili Defne Cizakca ile yapilan cok
keyifli bir sohbette dinleme firsatim oldu.
1555 yılında
dunyadaki ilk kahvehane Istanbul'da açılmış,Suriyeli 2 arap tarafindan
açılıyor.
Kahve uykuyu
kaçırdığı için insanları sohbet etmeye ve paylaşıma itiyor.Bu sohbet ve
paylaşım sırasında, meddahlar hikayeler anlatmaya basliyorlar.
Kahvehaneler zengini
ve fakiri bir araya getiren mekanlar oluyor,sinif ayrımını ortadan kaldiran
mekanlar oluyor,insanlar kendini evinde gibi hissediyorlar.
Bir çok farkli
çeşidi var;semai,çalgılı,dervislerin gittigi kahvehaneler,yenicerilerin gittigi
kahvehaneler var.Esrar kahvehaneleri var.Bazıları müzikli,çalgılı; bazilarinda
sadece meddahlar hikaye anlatıyorlar.
Meddahin bir sopası
ve bir beyaz mendili var.Hikayenin en heyecanli yerinde ara veriliyor; kahveler
tazeleniyor, nargileler tazeleniyor, bahşişler veriliyor.Bahsisin miktarına
göre hikaye ya daha güzel ya da daha kötü bir şekilde anlatılıyor.